Son 1 yıldır ataklar halinde gelen öksürük ve nefes darlığı şikayeti bulunan 48 yaşındaki kadın hastaya bronşiyal astım tanısı konmuş. Bilgisayarlı tomografide akciğer sol alt lobta kistik bronşektazi saptanmış. Tedaviye rağmen şikayetlerinin devam etmesi üzerine sol alt lobektomi yaptırılmış. Ameliyattan 1 ay sonra göğüs ağrısı ve nefes darlığının artması üzerine acil servise başvurdu. Hasta da konjestif kalp yetersizliğine ait klinik bulgular mevcuttu. EKG de geniş ORS'li taşikardi mevcuttu. Troponin T düzeyi 2 ng/ml nin üzerindeydi. Kan sayımında lökosit 19500/mm3, eozinofil:11920/mm3 bulundu. İV antiaritmik tedavi ile taşikardi atağı sonlandırıldıktan sonra çekilen EKG de sağ dal bloğunun olduğu; takibeden günlerde prekordiyal derivasyonlarda R dalga progresyonunda azalma ve patolojik Q dalgalarının gelişmiş olduğu saptandı. Ekokardiyografide anterior duvarda ağır hipokinezi, 2 (+) mitral yetersizliği, orta derecede sol ventrikül sistolik disfonksiyonu, hafif perikardiyal effüzyon ve ciddi pulmoner hipertansiyon saptandı. Heparin, aspirin, nitrogliserin, furosemid, losartan ve digoksin ile tedavi başlandı. Parazitik infeksiyonlara ve kollajen doku hastalıklarına yönelik yapılan bütün testler negatif sonuç verdi. Hastada idiopatik hipereozinofilik sendrom seyrinde olabilen akut ağır miyokardit ve bunun sonucu gelişmiş olan konjestif kalp yetersizliği tanısı konuldu ve yatışının altıncı gününde 40 mg/gün dozunda metilprednisolon başlandı. Bu tedavi ile semptomlarında düzelme belirlendi. Koroner anjiyografide koroner arterler normal bulundu. Sol ventrikülografide anterolateral hipokinezi, apikal akinezi saptandı. İki ay sonra yapılan kontrol ekokardiyografide sol ventrikül sistolik fonksiyonunun daha iyi olduğu, pulmoner arter basıncının azaldığı saptandı. İdiopatik hipereozinofilik sendromlu bu hastada akut ağır miyokardit gelişmesi nadir rastlanan bir durum olduğu için sunulması uygun bulunmuştur.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi