AMAÇ Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (SVEF) aracılığı ile ölçülen sol ventrikül sistolik fonksiyonunun hem kalp hem de kalp dışı problemleri olan hastalarda prognostik etkileri vardır. Tiyol ve disülfit seviyelerinin dengesi vücuttaki oksidatif durumu yansıtmaktadır. Bu çalışma transtorasik ekokardiyografi (TTE) ile ölçülen SVEF ile plazma tiyol ve disülfit düzeyleri arasındaki ilişkinin araştırılmasını amaçladı.
YÖNTEMLER Bu retrospektif çalışmaya TTE incelemesi ve plazma tiyol ve disülfit seviyeleri dahil biyokimyasal analizler için yönlendirilen 1048 hasta dahil edilmiştir. Dışlanma kriterleri uygulandıktan sonra, geriye kalan 611 hasta istatistiksel analize dahil edildi. Hastalar SVEF 50% kesme seviyesine göre normal SVEF (n-SVEF) (n=446) ve düşük SVEF (d-SVEF) (n=165) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Örneklerdeki seçim yanlılığını azaltmak, hastaların karakteristik özelliklerindeki farklılıkların SVEF ve oksidatif durum üzerindeki etkisini ayarlamak için 1: 1 eğilim skoru eşleştirme analizi uygulandı.
BULGULAR Eğilim skoru eşleştirme analizi sonrası her iki grupta demografik, ilaçlar ve kan parametreleri açısından benzer 125 hasta elde edildi. Nativ tiyol ve toplam tiyol düzeyleri d-SVEF hastalarında n-SVEF hastalarına göre daha düşük iken (her ikisi için p<0.001), disülfit seviyeleri ise d-SVEF grubunda daha yüksek bulundu. (p=0.008). Nativ tiyol (r=0.384, p<0.001), toplam tiyol (r=0.35, p<0.001) ve disülfit seviyeleri (r =-0.129, p=0.004) SVEF ile anlamlı bir korelasyon gösterdi.
SONUÇ d-SVEF hastalarında oksidatif stresin varlığını düşündüren plazma tiyol seviyelerinde azalma ve disülfit seviyelerinde artış olmaktadır. Oksidatif stres ve SVEF arasındaki bu anlamlı ilişki, kalp yetmezliğinde tiyol ve disülfitin olası patogenetik rolü hakkında ışık tutabilir.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi