ISSN 1016-5169 | E-ISSN 1308-4488
Radyofrekans Kateter Ablasyonu ile Meydana Gelen Miyokard Hasarının Troponin-T ve Diğer Miyokard Enzimleri ile Tayini [Turk Kardiyol Dern Ars]
Turk Kardiyol Dern Ars. 1997; 25(3): 153-161

Radyofrekans Kateter Ablasyonu ile Meydana Gelen Miyokard Hasarının Troponin-T ve Diğer Miyokard Enzimleri ile Tayini

Kâmil ADALET1, Fehmi MERCANOĞLU1, Ahmet SİVAS1, Ercüment YILMAZ1, Gülden YILMAZ2, Hüseyin OFLAZ3, Kemalettin BÜYÜKÖZTÜRK1, Güngör ERTEM1
1İstanbul Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı, İstanbul
2İstanbul Tıp Fakültesi, Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, İstanbul
3İstanbul Tıp Fakültesi, Biyokimya Anabilim Dalı, İstanbul

Radyofrekans kateter ablasyonu (RFA) taşiaritmilerin tedavisinde başarılı ve güvenilir bir tedavi metodu olarak kullanılmakta olmasına rağmen, RFA ile meydana gelen doku hasarını -troponin-T (TnT) tayini ile- araştıran herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Çalışmanın amacı, RFA esnasında, RF enerjisi ile meydana getirilen miyokard hasarının -ilk defa- serum TnT ve yanısıra diğer kardiyak enzimlerin (CK ve CKMB) analizi ile incelenmesidir. Çalışmaya tümü semptomatik olan supraventriküler ya da ventriküler taşikardi (VT)'li 22 (9 kadın, 13 erkek; yaş ortalaması 33.8±16.4 yıl) hasta ve 23 (20 erkek, 3 kadın; yaş ortalaması 29.1±8.4 yıl) sağlıklı kişi alındı. Ondokuz hastada WPW sendromu, 2 hastada otomatik atrial taşikardi (OAT) ve 1 hastada da VT mevcuttu. Yirmiiki hastaya toplam 29 RFA seansı uygulandı. Hastalardan işlem öncesi, işlemin 6., 16. saati ve 4. günü enzim analizi için kan alındı. WPW sendromlu 19 hastanın 16'sında (% 84), OAT'li 2 ve VT'li bir hastada RFA ile başarılı sonuç alındı. Üç seansta (% 10) geçici ve hafif nitelikte komplikasyonlar gelişti. Kontrol grubunun ortalama serum TnT değeri (0.01±0.01 ng/ml) ile hastaların RFA öncesi TnT değerleri (0.01±0.02 ng/ml) arasında anlamlı farklılık yoktu. İşlemin 6. saatinde bakılan TnT (TnT-6) 27 işlemde (% 93), 16. saatinde bakılan TnT 24 işlemde (% 83), 4. gününde bakılan TnT ise 8 işlemde (% 27.5) yüksek bulundu. Böylece RFA sırasında oluşan doku hasarının belirlenmesinde, TnT-6'nın diyagnostik sensitivitesi % 93 ve spesifitesi % 100 olarak gerçekleşti. Buna karşılık, serum CK ve CKMB değerlerinin, işlem sonrası 6., 16. saat ve 4. gündeki yükselme oranları (sırasıyla % 34 ve % 41, % 28 ve % 28, % 3 ve % 3) TnT'ye göre anlamlı olarak düşük (6., 16. saat ve 4. gün için sırasıyla p<0.0001, p<0.0001 ve p<0.001). TnT-6 ile uygulanan akım sayısı (r: 0,63), total akım süresi (r: 0,62), total enerji (r: 0.65) ve total güç (r: 0.66) arasında pozitif korrelasyonlar belirlendi. CK ve CKMB düzeyleri ile bu parametreler arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Akım sayısının 20, total akım süresinin 500 saniye, total enerjinin 12000 joule ve total gücün 500 Watt'ın üzerinde olduğu alt grupların ortalama TnT değerleri, RF parametrelerinin bu seviyelerin altında kaldığı altgruplarınkinden anlamlı olarak fazla idi (p<0.001). Buna karşılık CK ve CKMB değerleri bu altgruplar arasında farklılık göstermemekte idi. İşlem başarısı ve komplikasyon gelişimi ile enzim düzeyleri arasında herhangi bir ilişki belirlenmedi. Sonuç olarak, RFA ile oluşturulan miyokard hasarının ve yaygınlığının belirlenmesinde serum TnT seviyesi tayininin son derece hassas bir yöntem olduğu, buna karşılık, serum CK ve CK-MB analizinin yeterince güvenilir olmadığı sonucuna varıldı.

Anahtar Kelimeler: Radyofrekans katerer ablasomu. troponin-T, miyokard hasan


Makale Dili: Türkçe
×
APA
NLM
AMA
MLA
Chicago
Kopyalandı!
ATIF KOPYALA


Journal Metrics

Journal Citation Indicator: 0.18
CiteScore: 1.1
Source Normalized Impact
per Paper:
0.22
SCImago Journal Rank: 0.348

Hızlı Arama

Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi