AMAÇ Randevu sistemi, kuyruk sisteminin zorluklarını ortadan kaldırmak için geliştirilmiş ve uygulamaya geçirilmiştir. Bu çalışmada, kardiyoloji polikliniğine randevu ve kuyruk sistemi ile başvuran hastaların özellikleri incelenerek, varsa eksikliklerin giderilmesini sağlayacak verilerin eldesi amaçlanmıştır.
YÖNTEMLER Çalışma 2135 kardiyoloji polikliniği hastasını içermektedir. Hastalar, randevu (Grup-1) veya kuyruk (Grup-2) sistemi ile başvurularına göre iki gruba ayrılmıştır. Hem her iki grubun hem de kardiyak dışı tanı alan hastaların demografik, klinik ve başvuru özellikleri ile ilgili verileri karşılaştırıldı. Randevu alımı ile poliklinik başvurusu arasındaki zamana göre hasta verilerinin karşılaştırılması da yapıldı.
BULGULAR 1088 katılımcının %51'i kadındı. Grup-1'de kadın cinsiyet ve ≥ 18-64 yaş arası bireyler anlamlı olarak daha yüksekti. Grup-2'de takipli (P = 0.003) ve özürlü (P = 0.011) hasta oranı anlamlı olarak daha yüksekti. Kalp dışı yakınmaları olan hasta oranı Grup-1'de %40,2 iken, Grup-2'de %22,2 ile Grup-1'e göre anlamlı olarak daha düşüktü (P = 0.001). Acil servise son bir ay içinde başvuru bulunuşu Grup-2'de anlamlı olarak yüksekti (P = 0.021). Kardiyak şikayetlerin varlığı (P = 0.009) ve ziyarete gelme süresinin ≥15 gün olması (P = 0.013) acil servise başvuru bulunuşunun anlamlı bağımsız öngördürücüleri olarak saptandı. Muayene sonrası tanılar karşılaştırıldığında, Grup-2' de (%76,3), Grup-1'e (%51,5) göre daha yüksek oranda kalp hastalığı tanısı alındığı gözlendi. Randevu ile ziyaret arası 15 gün ve üzeri olan grupta kardiyak yakınması olan (%40,8) ve takip altında olan (%63) hasta oranı daha yüksekti.
SONUÇ Hastaların, randevu oluşturma sırasında, yakınma ve klinik özelliklerinin, tıbbi öykülerinin veya kardiyovasküler risk faktörlerinin göz önünde bulundurularak önceliklendirilmeleri, randevu sistemi işleyişini daha verimli hale getirebilir.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi