Amaç: Bu çalışmada son zamanlarda elektrokardiyografinin (EKG) değerlendirilmesinde kullanımı gündeme gelen aVR derivasyonun, sol ön inen arter (SİA) proksimal lezyonlarını belirlemedeki değeri araştırıldı.
Çalışma planı: Çalışmaya, tipik göğüs ağrısı nedeniyle hastaneye başvuran ve EKG’de tipik ST yükselmesi görülen akut miyokard infarktüslü (AMİ) 361 hasta (293 erkek, 68 kadın; ort. yaş 58±10; dağılım 24-84) alındı. Hastaların hepsine koroner anjiyografi (KAG) yapılarak infarktüsten sorumlu arter (İSA) ve segmenti saptandı. Elektrokardiyografi değerlendirmesinde her bir derivasyonda ve aVR’de meydana gelen ST yükseklikleri ve çökmeleri kaydedildi. Hastalar aVR’de ≥0.5 mm ST yüksekliği varlığına göre aVR pozitif (+) ve negatif (-) olmak üzere iki gruba ayrıldı.
Bulgular: Elektrokardiyografi değerlendirmesinde, aVR (+) grupta hastaların %54’ünde infarktüsten sorumlu arter SİA proksimali iken, aVR (-) grupta bu oran %9 idi (p<0.001). Çokdamar hastalığı da aVR (+) grupta daha fazla görüldü (p<0.001). aVR derivasyonunda ST segment yüksekliği Gensini skoru ile pozitif, fakat zayıf bir korelasyon göstermekteydi (r=0.21, p=0.002). Anterior AMİ’li hastalarda, aVR pozitifliğinin İSA’nın SİA proksimalinde olmasını göstermedeki duyarlılığı %47, özgüllüğü %91, negatif öngörü değeri %81, pozitif öngörü değeri %68 ve tanısal doğruluğu %78 olarak hesaplandı.
Sonuç: Anterior AMİ’li bir hastada aVR derivasyonunun değerlendirilmesi, İSA’nın SİA proksimalinde olduğunu ve tehdit altındaki miyokard dokusunun daha fazla olduğunu öngörmede yol gösterici olabilir.
Anahtar Kelimeler: Koroner darlık/tanı, koroner damar/patoloji, elektrokardiyografi, miyokard infarktüsü.
Copyright © 2025 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi
