AMAÇ Bu araştırma, Özbek popülasyonunda dokuz polimorfik varyant (rs4961, rs699, rs4762, rs5186, rs1403543, rs1799998, rs5443, rs2070744, rs1799983) ile hipertansiyon oluşumu ve klinik belirtileri arasındaki ilişkiyi belirlemeyi amaçlamaktadır.
YÖNTEM Çalışmaya 179 hipertansiyon hastası ve 48 kontrol olmak üzere 227 kişi dahil edildi. Yaş, kilo, kan şekeri, trigliserit, total kolesterol, düşük yoğunluklu lipoprotein ve yüksek yoğunluklu lipoprotein, kan üre azotu, kreatinin, nabız dalga hızı, sol ventrikül kütlesi ve mikroalbüminüri düzeyleri gibi klinik parametreler belirlendi. Bu polimorfik varyantların alel frekanslarının Özbek popülasyonundaki dağılımını değerlendirerek kardiyovasküler hastalıklar ve bunların klinik belirtileri ile ilişkileri belirlendi.
BULGULAR Polimorfik varyantların genetik analizi AGT 521 C>T varyantının arteriyel hipertansiyon ile anlamlı bir ilişkisi olduğunu gösterdi [P ≤ 0,01; Odds Oranı (OR) = 2,91]. NOS3 -786 T>C varyantının sol ventrikül hipertrofisi (P ≤ 0,05; OR = 0,35) ve artmış nabız dalga hızı (P ≤ 0,01; OR = 0,21) ile ilişkili olduğu bulundu. AGTR2 1675 G>A varyantının sol ventrikül hipertrofisi (P ≤ 0,01; OR = 1,59) ve artmış nabız dalga hızı (P ≤ 0,01; OR = 0,33) ile korelasyonu tespit edildi. AGT 704 T>C varyantı artmış nabız dalga hızı ile anlamlı bir ilişki göstermekteydi (P ≤ 0,05; OR = 2,73).
SONUÇ Çalışılan dokuz polimorfik varyanttan dördü Özbek popülasyonunda hipertansiyonun klinik belirtileriyle ilişkilendirilmiştir. Bu varyantlar, Özbek popülasyonunda kardiyovasküler hastalıklar ve hipertansiyon gelişme risklerini belirlemek için genetik biyobelirteçler olarak kullanılabilir.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi