Günümüzde açık kalp cerrahisinde miyokard korunmasına standart yaklaşım, soğuk anaerobik arresti ilke edinmiştir. Devamlı normotermik kanlı kardiyopleji ise bu konuda yeni uygulamaya başlanan bir tekniktir. Böylece aerobik arrest sağlanmakta ve soğuk iskeminin hücre bütünlüğü ve enzimatik fonksiyonlar üzerine zararı etkilerini de içeren bir takım dezavantajlardan kaçınılmış olmaktadır. Kliniğimizde Eylül 1991-Kasım 1991 tarihleri arasında aorto-koroner bypass ameliyatı olan 10 hastada bu yöntem kullanılmıştır. Dokuzu erkek, bir kadın olan olguların yaş sınırları 34 ile 69 arasında değişmektedir (ort. yaş 53.4±10.36). Operasyonlarda 2 ile 4 arasında değişen sayıda distal anastomoz (ort. 2.7±82 anastomoz/hasta) yapılmıştır. Hiperkalemik kristalloid solüsyonla 1:4 oranında dilüe edilen oksijenlendirilmiş kan 37 dereceye ısıtılarak aort kökünden perfüze edilmiş ve kalp tüm kros klemp peryodu boyunca 37 derecede arrest halinde tutulmuştur. 1500 ml'lik yüksek potasyumlu, sıcak kanlı kardiyoplejiğin birinci aşama infüzyonunu takiben düşük potasyumlu dilüe kanlı kardiyoplejik perfüzyonuna devam edilmiştir. Tüm olgularda aortik kros-klempin alınmasını takiben spontan sinüs ritmi belirmiştir. Olguların hiçbirinde inotrop desteğe, İABP'ye gerek duyulmamış, hiçbirinde perioperatuvar miyokard enfarktüsüne rastlanmamıştır. Postoperatuvar 24. saatte ölçülen kardiyak indekste preoperatuvar değere göre anlamlı (2.61±0.49'dan 3.40±0.61 lt/dk/m2'ye 0.01 < p < 0.02) artış görülmüştür. Serimizde morbidite ve mortalite yoktur. Kanımızca bu yöntem de en az diğerleri kadar miyokard korunmasında güvenli ve uygulanabilir bir metoddur.
Anahtar Kelimeler: Miyokard korunması, normotermi, aerobik arrestCopyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi