Günlük aktivitelerimiz sırasında oluşan şikayetlerimizin değerlendirilmesinde submaksimal seviyede uygulanan egzersiz testleri değerlidir. Bilindiği gibi çoğu hipertansif olguda günlük aktiviteler sırasında çabuk yorulma ve nefes darlığı yakınması bulunmaktadır. Çalışmamızda kan basıncı kontrolünün oksijen kinetik değerleri üzerinde yarattığı etkileri değerlendirmeyi amaçladık. Kontrolsüz yüksek tansiyonlu toplam 28 olgu çalışmaya dahil edildi. Bu olgular kan basınç değerleri yüksek iken; sistolik kan basıncı (SKB): 183±13 mmHg, diyastolik kan basıncı (DKB): 94±9 mmHg ve kaptopril ile kan basıncı değerleri düşürüldükten sonra SKB: 133±8 mmHg, DKB:84±5mmHg modifiye Bruce protokolü 2. kademede iki kez birer saat arayla, 6 dakika süre ile yürütüldü. Olgularda her iki test arasındaki oksijen kinetik değerlerindeki (oksijen "defisit" ve ortalama yanıt süresi) değişkenlik araştırıldı. Olguların kan basıncı değerleri yüksek iken sabit hızda yaptıkları efor testi sırasında ölçülen oksijen "defisit" değeri 511±138 mililitre (ml), efora verilen ortalama yanıt süresi ise 44±12 saniye (sn) olarak bulundu. Kaptopril ile kan basıncı değerleri düşürüldükten sonra yapılan ikinci testte ölçülen oksijen "defisit" değeri 397±126 ml, ortalama yanıt süresi ise 36±9 sn bulundu. Aradaki fark istatistiki açıdan anlamlı bulundu (p=0.0001, p=0.001). Çalışma bulgularımıza göre kan basıncının normal seviyelere indirilmesi ile, erken dönemde oksijen kinetik değerlerinde belirgin iyileşme görülmektedir. Bu durum, egzersize kalbin daha kolay uyum sağladığını ve aynı iş yükünü daha düşük enerji ile gerçekleştirdiğini göstermekte ve kan basıncı kontrolünün önemini bir kez daha kanıtlamaktadır.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi