Premenopozal dönemdeki kadınlarda koroner arter hastalıklarına (KAH) erkeklerden daha az oranda rastlanmaktadır. Bu bakımdan her ne kadar kadınlar şanslı olarak görülebilirlerse de, KAH şikayetleri ile başvuran bayanların yeterince araştırılmadıkları ve KAH tanısının erkeklere göre daha fazla atlandığı dikkat çekmektedir. Pek çok KAH risk faktörünün, oluşan klinik tabloların, bazı tanısal girişimlerin değerinin ve tedavi yaklaşımlarının her iki cinsiyet arasında farklılıklar gösterdiği tespit edilmiştir. Örneğin diyabetin bir KAH risk faktörü olarak önemi kadınlarda daha fazladır. Dobutamin stres ekokardiyografinin KAH'ndaki özgüllüğünün erkeklerden yüksek, duyarlılığının benzer olduğu, treadmill egzersiz testinin ise kadınlarda yüksek oranlarda yalancı pozitif sonuçlar verdiği bilinmektedir. Ancak kadınlarda maksimal egzersiz testinin yalancı negatifliği daha azdır. Tipik anjina pektorisi olan kadın hastalarda koroner anjiyografi uygulanma sıklığı ve bu işlem sonunda ciddi koroner lezyonların saptanma olasılığı erkeklere göre daha düşüktür. Miyokard infarktüslü (Mİ) kadınlarda erkeklere oranla genellikle daha fazla risk faktörü mevcuttur ve bu hastalarda konjestif kalp yetmezliğine daha sık rastlanılmaktadır. KAH'nın mortalitesi, koroner arter bypass cerrahisinin komplikasyonları ve erken dönem mortalitesi kadınlarda daha fazladır. Ayrıca Mİ'lü kadınlara daha az oranda trombolitik tedavi yapıldığı, trombolitik tedaviye başlamada daha geç kalındığı, bu tedavinin mortalite ve morbiditesinin erkeklerden yüksek olduğu da bilinmektedir.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi