Yüksek dansiteli lipoprotein kolesterole (HDL-K) ilişkin düşük düzeyler Türklerde diğer incelenmiş popii/asyonlara kıyasla daha stkttr. Bu düşük HDL-K düzeyleri besin yağı tüketimiyle ilgili bölgesel farkiara bağlt olmayarak görülmektedir. Türk erkeklerinin yaklaşık %50'si ve kadmlanmn %25'i <35 mg/d/ gibi istenmeyen ölçüde düşük HDL-K düzeylerine sahiptir. Hepatik lipaz aktivitesi (muhtemelen genetik kökenli ve Amerikalı kontrollere ktyasla %25-30 daha yüksek diizeyler) bu yaygm düşük HDL-K'ü açıklar görünmektedir. Hepatik lipazın yüksekliği ile birlikte, sigara içimi, fizik inaktivite, şişmanlık ve trigliserid düzeylerini yükselten diyetler gibi sekonder çevresel ve metabolik etkenler HDL-K'ü dahafazla düşürebilir. Birçok Türk'ün total kolesterol düzeyleri düşük olmakla beraber, çok düşük HDL-K seviyeleri total kolesterol/ HDL-K orantili tehlikeli bir ölçüde yükseltir. "Normal" saytlan 200 mg/d/'lik total kolesterol seviyesi dahi, 35 mgldl'lik HDL-K düzeyi eşli,~inde 5.Tiik bir 01·ana yol açar. İncelemelerde bu oranın yüksek bir koroner kalp Jıastaltğı riskiyle birlikte gittiği göze çarpmaktadır. Böylece, düşük HDL-K çerçevesinde normal kolesterol düzeyinin ne olduğunun tamm/anması gerekmektedir. Yeni klinik denemelerden sağlanan veriler düşük HDL-K'Iii hastaları tedavi etmenin ve total kolesterol/HDL-K oranılll azaltmamil kalp lıastaltğımn hem primer, hem sekonder önlenmesinde yararlı olduğunu göstermektedir.
Anahtar Kelimeler: Koroner kalp lıastaltğı riski, lipoproteinler, plazma lipidleri, Türk popülasyonuCopyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi