AMAÇ Cinsiyet atriyum fibrilasyonu (AF) yönetimini etkileyen önemli bir özelliktir. Bu çalışmada, Türkiye’de AF’si olan hastalarda cinsiyet ile ilişkili farklar araştırıldı.
YÖNTEMLER RAMSES (ReAl-life Multicenter Survey Evaluating Stroke prevention strategies in Turkey, NCT02344901) çalışmasının bir parçası olarak, ardışık olarak hastaneye başvuran AF’li hastaların bilgileri incelendi. Bu kesitsel, çok merkezli, ülke çapında, gözlemsel çalışmaya Türkiye’den 6264 kapak dışı AF (KDAF) poliklinik hastası (%55.9’u kadın) alındı.
BULGULAR Kapak dışı AF’si olan kadınlar erkeklerle karşılaştırıldığında daha yaşlıydı (71 [dağılım: 65–78] ve 70 [dağılım: 62–77]; p<0.001); koroner arter hastalığı (%22.0 ve %38.3; p<0.001) ve kalp yetersizliği daha azdı (%18.2 ve %27.2; p<0.001). Kadınlarda ortanca CHA2DS2-VASc skorları daha fazlaydı (4 [dağılım: 3–5] ve 3 [dağılım: 2–4]; p<0.001), ancak HAS-BLED skorları erkeklerle kıyaslandığında benzerdi (2 [dağılım: 1–2] ve 2 [dağılım: 1–2]; p=0.141). Kadınlarda antikoagülan tedavi kullanımı daha fazlaydı (%74.5 ve %69.9; p<0.001). Antikoagülan kullanımı incelendiğinde, inme açısından düşük riskli olan (erkeklerde CHA2DS2-VASc 0 ve kadınlarda CHA2DS2-VASc skoru 1 olanlar) erkeklerin %68.5’i ve kadınların %61.6’si (p=0.204) antikoagülan tedavi alıyordu ve inme açısından yüksek riskli olan (CHA2DS2-VASc ≥1 [erkek], ≥2 [kadın]) erkeklerin %30.5’i kadınların %25.3’ü (p<0.001) herhangi bir antikoagülan tedavi almıyordu.
SONUÇ KDAF’si olan kadınlar erkeklerle karşılaştırıldığında iyi tedavi edilmesine rağmen, gerek yüksek riskli hastalarda az kullanımı gerekse düşük riskli hastalarda fazla kullanımı nedeniyle, antikoagülan tedavi erkeklerde de kadınlarda da büyük oranlarda uygun olan oranların altındadır. KDAF’si olan hastalarda antikoagülan tedavisi ivedilikle daha uygun hale getirilmelidir.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi