AMAÇ Vitamin D eksikliğinin koroner arter hastalığıyla ilişkisi gösterilmiştir. Ayrıca, hiperüriseminin de aterosklerozun bağımsız prediktörü olduğuna dair çalışmalar mevcuttur. Bununla birlikte, bu iki parametrenin birlikteliğinin koroner arter hastalığının ciddiyeti ile ilişkisi net değildir. Çalışmamızda, Vitamin D eksikliği ve hiperürisemi varlığının koroner arter hastalığının ciddiyeti ile ilişkisi olup olmadığını araştırmayı amaçladık.
YÖNTEMLER Bu kesitsel çalışmaya miyokart enfarktüs tanılı 502 hasta alındı. 25-hidroksivitamin D (25OHD) ve serum ürik asit (SUA) seviyesi hastane başvurusu sırasında alınan kandan ölçüldü. Hiperürisemi (>7 mg/dL) ve vitamin D eksikliği (<20 ng/mL) varlığına göre 2x2 faktöryel dizayn kullanılarak gruplar oluşturuldu. Tüm hastalara koroner anjiografi uygulandı ve koroner arter hastalığı ciddiyeti; Gensini skoru, SYNTAX skoru ve lezyonlu damar sayısına göre belirlendi.
BULGULAR Vitamin D eksikliği ve hiperürisemi birlikteliği 83 hastada mevcuttu (%16.5). Hem Vitamin D eksikliği hem de hiperürisemisi olan hastalarda daha fazla çoklu-damar hastalığı, daha yüksek SYNTAX skoru ve Gensini skoru mevcuttu (sırasıyla, %24.1 ve %8.5, 13.9±8.0 ve 9.5±6.3, 54.8±24.0 ve 40.5±19.9). Yaş, erkek cinsiyet, diyabet mellitus, aile öyküsü, SUA ve 25OHD koroner arter hastalığının ciddiyetinin bağımsız prediktörleriydi. Ayrıca, hiperürisemi/vitamin D eksikliği grubu kontrol grubuna göre dört kat daha fazla ciddi koroner arter hastalığına sahiptir.
SONUÇ Hiperürisemi ve vitamin D eksikliği birlikteliği, miyokart enfarktüs hastalarında koroner arter hastalığının ciddiyetinin bağımsız prediktörlerinden biridir.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi