AMAÇ Dabigatran, apiksaban ve rivaroksabandan oluşan direkt etkili oral antikoagülanların (DOAK) koroner anjiyografi (KAG) sırasında ve sonrasında kanama riskini artırıp artırmadığı bilinmemektedir. Bu çalışmada DOAK tedavisine ara verilmeden yapılan KAG’nin güvenli olup olmadığı araştırıldı.
YÖNTEMLER Çalışmamıza radyal arter yoluyla KAG yapılması kararlaştırılan toplam 160 hasta dahil edildi. Bu hastaların 60’ı DOAK (apiksaban, rivaroksaban ya da dabigatran) tedavisi almakta olup Grup A olarak adlandırıldı. Grup A’nin işlem sırasında ve sonrasındaki sonuçları yaş ve cinsiyet olarak eşleştirilmiş DOAK kullanmayan 100 hastadan oluşan kontrol grubuyla (Grup B) karşılaştırıldı.
BULGULAR İşlem ve baskı süresi, kreatinin seviyesi, cinsiyet, hipertansiyon, diyabet, sigara ve/veya alkol kullanımı, damar hastalığı, kalp yetersizliği açısından iki grup arasında anlamlı fark saptanmadı. Bir aylık takip süresi boyunca, sadece kontrol grubundaki (Grup B) bir hastada radyal arter tıkanıklığı tespit edildi. Geniş hematom (>5 cm ya da ön kola uzanan hematom), diseksiyon, fistül, perforasyon ya da kompartman sendromuna rastlanmadı; 5 cm’den küçük hematom toplam iki hastada gözlendi (her iki gruptan birer hasta). İşlem sırasında ve takip süresince trombotik olay yaşanmadı.
SONUÇ Direkt etkili oral antikoagülanlar tedavisine ara verilmeden radyal arter yoluyla yapılan KAG erken ya da kısa dönemde komplikasyon riskini artırmamaktadır. Basitçe uygulanan aralıksız DOAK tedavi stratejisi konforlu, kolay ve güvenlidir.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi