Stentsiz biyoprotez kapaklar üstün hemodinamileri, laminar akım karakterleri, antikoagülasyona ihtiyaç göstermemeleri ve belki de daha iyi durabiliteye sahip olmaları nedeniyle diğer protez kapaklara nazaran daha avantajlıdırlar. Bu çalışmada özellikle ileri yaş hasta gurubunda aort kapak hastalıklarının cerrahi tedavisinde stentsiz biyoprotez kullanımının erken ve orta dönem sonuçları incelenmiştir. Eylül 1997 ile Nisan 2000 tarihleri arasında 10 hastaya stentsiz biyoprotez ile aort kapak replasmanı uygulandı.. Hastaların sekizi erkek, ikisi kadındı. Hastaların yaş ortalaması 63 ± 12.75 yıl (33-74) idi ve sadece bir hasta 55 yaşın altında idi. Hastaların dokuzunda xenogreft ile total aortik root replasmanı, bir hastada da subkoroner implantasyon tekniği kullanılarak aort kapak replasmanı yapıldı. Hastalar toplam 133 hasta ayı (14.8 ± 9.4 ay) takip edildiler. Bir hasta erken dönemde gelişen düşük kalp debisi nedeniyle kaybedildi (%10). Geç dönem mortalite gözlenmedi. 2 yıllık sürvi oranı %90 ± 9.5 olarak bulundu. Postoperatif AV tam blok gelişen bir hastaya kalıcı pace-maker takıldı. Hiçbir hastada biyoprotez kapağa ait herhangi bir komplikasyona rastlanmadı. Yapılan seri ekokardiyografilerde ortalama biyoprotezlere ait transvalvular gradientde belirgin düşme ve efektif orifis alanında belirgin artış görüldü. Olgu sayısının az olmasına karşın, aort kapak hastalığının cerrahi tedavisinde, özellikle de yaşlılarda, optimal durabilite, en az tromboembolik risk ve antikoagülan kullanımını gerektirmemesi bakımından biyoprotezler diğer kapaklara göre daha uygun seçenektirler.
Anahtar Kelimeler: Stentsiz biyoprotez, aort kapağı, aort kökü replasmanıCopyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi